Akciğer nefes alıp verdiğimiz organımızdır. İki lobdan oluşur ve vücudun oksijen alışverişini sağlar. Akciğer kanseriakciğer dokusundaki hücrelerin kontrol dışı çoğalarak kitle (tümör) oluşturmasıdır.

 

Risk Faktörleri Nelerdir?

  • Sigara, puro, pipo (tütün) içimi: Akciğer kanserinin en önemli risk faktörüdür. Hastaların %75-90’ında halen ya da daha önce tütün maruziyeti söz konusudur. Ancak %10-25 hasta ise hiç sigara içmediği halde hastalığa yakalanabilir.
  • Asbest: Madenlerde, gemi yapımında, yalıtım malzemesi yapımı gibi bazı sanayi alanlarında kullanılır. Bazı yörelerde beyaz toprak kullanımına bağlı solunum yoluyla insan vücuduna geçebilir.
  • Radon: Evlerde, toprakta doğal olarak bulunan, kokusuz radyoaktif bir gazdır
  • Bazı kimyasalların uzun süreli solunması (arsenik, berilyum, kadmiyum, vinil klorür gibi)
  • Hava kirliliği

Belirtileri Nelerdir?

Akciğer kanserlerinin en sık görülen belirtileri şunlardır;

  • Geçmeyen öksürük
  • Nefes darlığı
  • Göğüs ağrısı
  • Ses kısıklığı
  • Öksürürken kan gelmesi veya kanlı balgam çıkarma
  • İştahsızlık, halsizlik, yorgunluk ve kilo kaybı
  • Sürekli tekrarlayan akciğer enfeksiyonları

Tanısı Nasıl Konulur?

Akciğer röntgeni ile şüpheli görünümlerin olması halinde bilgisayarlı tomografi çekilir. Tomografide kitle görülmesi durumundabronkoskopiadı verilen ucunda kamera olan bir tüple akciğere ulaşılarak iğne yardımıyla doku örneği alınır. Bu işleme biyopsi adı verilir. Bronkoskopinin başarısız olması halinde sırt kısmından akciğere girilerek biyopsi alınabilir. Bu iki yöntem ile tanı konulma olasılığı %90 civarındadır. Bu yöntemlerle tanının kesinleştirilemediği durumlarda bronş lavajı, EBUS, plevral sitoloji, mediastinoskopi gibi ek incelemeler yapılması gerekebilir.

 

 

TEDAVİSİ

 

Akciğer kanserinin tedavisi hastalığın evresine ve alt türüne göre değişiklik gösterir. Tedavinin deneyimli tıbbi onkolog, göğüs hastalıkları uzmanı, göğüs cerrahı, radyasyon onkolojisi uzmanı, alanında yetişmiş patolog ve teknik donanımı yeterli nükleer bölümlerinin bulunduğu bir merkezde yapılması tedavi başarısını artırır.Üniversitemiz bünyesinde haftanın her çarşamba günü bu branşların katılımıyla torasik-onkoloji konsey toplantısı yapılmaktadır. Akciğer kanseri teşhisi konulan tüm hastalar bu konseyde tartışılarak tedavi planları yapılır.

 

CERRAHİ TEDAVİ:

Evre 1 ve evre 2 akciğer kanserinde standart tedavi yöntemidir.

Evre 3 hastalarda ise uygun durumlarda cerrahi yapılır. Ancak bazen bu tedaviye kemoterapi ve radyoterapi ilavesi ameliyat öncesinde ve sonrasında gerekli olabilir. Kitlenin ameliyatla çıkarılmasının mümkün olmadığı durumlarda ise kemoterapiyle tümörün eritilmesi ve radyoterapi ile tümörün yakılması gibi yöntemler kullanılır.

Ameliyat olmuş hastalarda nüksgelişmesini engellemek için genellikle dört seans kemoterapi uygulanır.

 

4. Evre Akciğer kanseri tedavisi

4. evre akciğer kanserinde hedefe yönelik ajanlar (Akıllı ilaç), kemoterapi ve immunoterapi (Aşı) kullanılabilir. Hangi tedavi yönteminin seçileceği kanserin genetik ve patolojik özelliklerine, hastanın genel durumuna, eşlik eden hastalıkların varlığına, hekimin ve hastanın tercihine göre belirlenir.İmmunoterapi ve hedefe yönelik ajanlarönceleri kemoterapiye yanıt alınamayan durumlarında tercih edilmekteyken son araştırmaların sonuçlarıyla birlikte günümüzde ilk basamaktan itibaren kullanılmasının etkili olduğu anlaşılmıştır.

 

Akciğer kanserinde radyoterapi

Tümörün ışınlarla yakılarak yok edilmesi esasına dayanır. Kemoterapiden farkı lokal etki göstermesidir. Yan etkileri kemoterapiye nazaran daha azdır. Bölgesel olarak ilerlemiş ancak uzak organlara yayılmamış hastalıkta kemoterapiyle birlikte kullanımı daha yaygındır. Ancak dördüncü evrede çoğunlukla kitlenin damarlara baskısını ortadan kaldırmak ve kemik metastazlarının kontrol altınaalmak amacıyla tek başına radyoterapi yapılabilir.